• Türkçe
  • English
  • العربية
  • Pусский
  • Spanish
  • France
  • Germany

Sevgili

Sevgili

 

 

Sevgili...

Başkasına kaçacağını anladığında bile karısının ayakkabısına tüm parasını koyacak kadar çok seven Aşık Veysel'dir.

Yıllar önce ölen eşinin yasını yıllarca tutan ve mezarındaki toprağı her gün bağrına basan Fatma Bacı'dır.

Yıllarca hapisten çıkmasını büyük bir umutla bekleyip, özgürlüğüne kavuştuğunda kendini terk eden Nazım'ın mektuplarını ölene kadar tahta bavulunda büyük bir özlemle saklayan Piraye'dir.

Artık evli adına kara çalmasın diye sevdiğinin gerçek adını söylemeyip''Mihriban'' diye türkü tutturup, kalplerimizi param parça yapan  Abdürrahim Karakoç'tur.

Hiç'liğin içindeki hep'i sevmek.Gönlüne düşen sebebi sevmektir...

Olmayacak olanı sevmektir, varmış gibi

Özlediğinde, sevdiğini derin bir nefesle ciğerlerine çekmek.Kokusunda sarhoş olmaktır...

Sarılmak, öylesine değil hissederek kalbinin ritminin kalbinin ritmiyle bir olmasıdır,

Hiç beklemediğin anda yanağına konan busede kaybolmak, sonra kendi benliğinde var olmak.

Okurken,yazarken,konuşurken birden aklına gelmesi ile yüzünde beliren sırıtmadır.

Sevdiği şeylere farketmeden dikkat etmektir.

Gözünün ekseninden çıkınca içini kaplayan boşluktur. 

En çokta kendin olabilmektir, hesapsızca...

Aynı evde, aynı protokole imza atan yabancılar, şehirlerarası olup birbirlerinin düşüyle biraraya gelemeyen sevdalılar...

Kafam karıştı. Hangisi gerçek sevgili şimdi ?

Sevdayı hisseden yüreklere gelsin...

Sevmek ve sevilmek güneşi iki taraftan hissetmeye benzer..

Sevgiyle kalın.