• Türkçe
  • English
  • العربية
  • Pусский
  • Spanish
  • France
  • Germany

RAMAZAN

RAMAZAN

 

 



                                                                         BİRLİK VE HOŞGÖRÜ AYI...

  

Ramazan arınma ayıdır. Günahlardan arınmamızı sağlar. Duaların kabul olduğu mübarek bir aydır.

11 Ayın Sultanı demişler Ramazan ayına.

Ramazanın kelime anlamı ;sabretmek , boyun eğmek, yanmak, çile anlamına gelmektedir. Anlam olarak bakıldığı da evet sahur ile iftar arasındaki zaman dilimine sabretmemiz  gerekiyor.Açlığa ve isteklerimize boyun eğmeyi , nefsimize hakim olmayı öğreniyoruz.

'' Bir mum, diğer mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez'' Mevlana

Korkma azalmazsın ,çoğalarak artarsın... 

Ramazanın bir diğer anlamı da yağmurdur. Nasıl yağmur tozu toprağı kaldırarak yeri tertemiz hale getirirse. Ramazan ayında da günahlarımızdan arınırız.

Kendisini tuttuğumuz oruç, aslında bize kendimizi tutmayı öğretir.

Ramazan deyince ;Oruç tutmak, zekat ve fitre vermek, teravi namazı , Ramazan davulu, top patlaması demek, minarelerin ışıl ışıl yanması aklıma gelir.

Oruç tuttuğumuzda vücudumuza neler oluyor bir bakalım mı?

En zoru, ilk gündür. İnsan vücudu oruç tuttuğunu son öğünden tam 8 saat sonra kavrayabiliyor. Vücut enerji ihtiyacını karşılayabilmek için karaciğerdeki ve kaslardaki glükoza yöneliyor.Glükozu tükettikten sonra ki enerji kaynağı, vücuttaki yağlar oluyor. Açlık seviyesinin en üste çıktığı zamanlarda baş ağrısı, mide bulantısı ve kötü ağız kokusu da semptomlara ekleniyor. Günler geçtikçe vücut alışıyor az yemeye vücudun dengesini buluyor. Nefsi terbiyenin tanımıdır aslında bu.

Ramazan deyince benim aklıma.

  • Barışmak, affetmek geliyor. Çünkü affedince kalp hafifliyor. ruh hafifliyor.

  • Gereksiz yükleri taşımayın.

  • Nefse hakim olmak. Kimse için kötü düşünmemek.

  • Kötü söz söylememek ,ayrıca kötü söz söylüyecekleride engellemektir.

  • Açlığı ve açın halinden anlamak ,etrafındakilerle  yiyeceğini paylaşmaktır.

  • Göz doymasıdır. İhtiyacından fazlasını paylaşmaktır.

  • Dili terbiyedir.

  • Kötü söz söylememek. Kalp kırmamaktır.

  • İftarda tüm sevdiklerinle sofraya oturup , topun patlamasını beklemektir. Ne zaman patlayacak deyip sabırsızlanmaktır.

  • Top patlaması sesini her akşam dinlemektir.

  • Ezan sesini duymuş olsanda. Minarenin ışıkları yanmış mı diye kontrol etmektir.

  • Çat kapı iftara gitmektir. Kapının tanrı misafirlerine açık olmasıdır.

  • Komşuna yardımdır. Öyle gözüne soka soka değil sessizce yapmaktır.

  • Kimsenin orucu konuşulmaz.

  • Kimsenin yaptığı iyilik konuşulmaz

  • Kimseye baskı yoktur. Oruç tutana saygı duyulduğu kadar, Oruç tutmayana da anlayış olur.

  • Kimse ,kimsenin ibadetine karışmaz.

  • Sahura çoluk çocuk , konukomşu, arkadaşlar olmadan kalkılmaz onlar olmadan da  tadı çıkmaz. Sahur da çocuklarla sohbet edilir. Bizim için önemi korkutmadan anlatılır. Çocuğun kendi tercihi ile sevmesi ve anlaması beklenilir.

  • Zekat verilir

  • Fitre hesaplanır.

  • Yani kısaca senin için fazla olanı paylaşmayı öğretir.

  • Teravi Namazıdır

 

Çocukluğum da en çok kazan orucunu severdim. Belki içinizde bunu ilk defa duyanlar olabilir.

Bu Babaannemin bize orucu sevdirme yöntemidir.

Ben İlkokula gittiğim zamanlarda ramazan çok sıcaklara denk gelmişti. Evde hararetli bir ramazan hazırlığı başlamıştı haftalar öncesinden temizlikler yapılmış,  kıtlığa girmişiz gibi alışverişte tamamlanmış son hazırlıklar da bittikten sonra gece sahura kalkma telaşı başlamıştı. Gece pişi yapalım, yumurta haşlayalım v.b yemek hazırlık  lafları döndükten sonra dayanamadım patlattım içimdekini ,beni de sahura kaldırın . Bizimkiler bi şok oldu. Bir sessizlik neden çünkü beni de kırmak istemiyorlar ama da ha küçüğüm kıyamıyorlar. İzmir çok sıcak büyükler bile zorlanacaklarının farkın da çaktırmıyorlar. Ben tabi ,  Bayramlık ağzımı açınca Babaannem zeki kadın hemen atlıyor aklımda bir fikri varmış ,ilk göz ağrısına dayanamıyor. Tamam diyor. İnanın o gece olmak bilmedi , nasıl heyecanlıyım. Sokakta oynarken söylüyorum herkese oruç tutacam diyorum kimse inanmıyor. Sen küçüksün dayanamazsın diyorlar. Kazan orucu mu olur deyip gülüyorlar. Ben söylenenlere kulak bile asmıyorum çünkü, babaanneme inancım tam. Gülüp geçiyorum onlara.

Sahur vakti kalkıp yemek yedikten sonra babaannem beni doğru banyoya bakır kazanın yanına götürdü. Kazanın içine eğilip “niyet ettim niyet eyledim Allah rızası için bugünkü kazan orucumu tutmaya ”dedikten sonra  orucum başlamış oldu. Senin orucun öğlen 12’ye kadar kızım dedi. Hadi şimdi yat bakalım dedi. O gece ki mutluluğum halen kalbimi heyecanlandırıyor.

Bu hikayeden mi bilmem ama benim için yeri başkadır Ramazan ayının...

Ramazan ayında sizde bir kalbe dokunun.

Birinin hayatına dokunun.

Karşılık beklemeden sevin.

Hiç haberimiz olmadan birinin duasında yer almak dileğiyle...

Hayırlı Ramazanlar.

Sevgi ile kalın...

Elveda ya şehri Ramazan...